Göklerden Gelen Belalar Chemtrails Tehlikesi
Farklı platformlarda sıklıkla “chemtrails” konulu paylaşımlara denk geliyor olabilirsiniz. Paylaşılan görüntülerdeki uçakların kimyasal püskürttüğü, Konya’da chemtrails ile havadan zehirleme yapıldığı, The Simpsons’ın chemtrails’ı öngördüğü, Rusya’nın chemtrails anlaşmasından çekildiği iddiaları… Ancak bu iddialar yanlışlansa da yayılmaya devam ediyor.
“Kimyasal spreyleme” olarak da paylaşılan chemtrails konulu gönderilerde gökyüzünde beyaz uçak izlerinin fotoğraflandığı, uçakların geçişleri sırasında arkalarında bıraktıkları izlerin yer aldığı kareler yer alıyor. Paylaşım sahipleri bu fotoğrafların uçaklardan çevreye püskürtülen zehirli kimyasalların kanıtı olduğunu öne sürüyor. Hatta Covid-19 pandemisi sırasında uçaklardan püskürtülen gazların bu kez insanlara Covid-19 bulaştırmak üzere kullanıldığı bile ileri sürülmüş.
Chemtrails nasıl doğdu?
Chemtrails dünya çapında takipçileri bulunan bir komplo teorisi. Kimyasal anlamına gelen İngilizce chemical sözcüğü ile iz anlamına gelen trail sözcüğünün birleşiminden oluşan chemtrails, uçakların arkalarında bıraktıkları “kimyasal izleri” tanımlamak üzere kullanılıyor. Bu komplo teorisine göre “dünyayı yöneten gizli güçler” uçaklardan zehirli kimyasal ve biyolojik maddeler püskürtüyor. Bunun kanıtı olarak da uçakların geçişleri sırasında gökyüzünde bıraktıkları izler sunuluyor.
Dahası bu kimyasalların iklimi kontrol ettiği, insanlara hastalık yaydığı, toprakları zehirleyerek kuraklığa neden olduğu, zihin kontrolünde kullanıldığı gibi birçok temelsiz inanış chemtrails komplo teorisyenlerince ortaya atılıyor.
Bu komplo teorisinin ortaya çıktığı ilk ülke ise Amerika Birleşik Devletleri. 1996’da Air University tarafından yapılan bir araştırma chemtrails komplo teorisyenlerine “ilham olmuş” kaynaklardan biri. “Güç Çarpanı Olarak Hava Durumu: 2025'te Hava Durumuna Sahip Olmak” başlığına sahip çalışmadan yola çıkan komplo teorisyenleri, ABD hükümetlerinin hava durumunu kontrol etmeye çalıştığını ve bunun için testler yürüttüğünü iddia etmeye başlamışlar.
Oysa makale, gelecekte hava durumunun varsayımsal olarak askeri hedefler için nasıl kullanılabileceğine dair bir çalışmadan ibaret. Makalenin başında çalışmanın geleceğe dair kurgusal senaryolar barındırdığı ve resmi makamların politika ya da pozisyonlarını yansıtmadığı belirtilmiş.