14 Mart, 2025

Müştak Baba Ankara'nın Başkent Olacağı

 İŞTE, MEŞHUR KEHANET…

Şimdi, Müştak Baba’nın Ankara’nın 1923’te başkent olacağını söylediği şiirini ve kehanetinin nasıl anlaşıldığını yazayım…

Şiirin orijinali şöyle:

“Me’vâ-yı nâzenîne kim elf olursa efser / Lâ-büdd olur o me’va İslâmbol ile hemser // Nun ve’l-kalem başından alınsa nun-ı Yunus / Aldıkda harf-i diger olur bu remz ızhâr // Miftâh-ı sure-i Kaf ser-had-i kaf tâ kaf / Munzamm olunmak ister Râ-yı Resul-i Peyamber // Hây-ı huy ile âhir maksud oldu zâhir / Beyt-i veliyyü’l-ekrem Elhâc Abd-i ekber // Ey pâdişâh-ı fehhâm Sultan Hacı Bayram / Revhân ister ikram-ı Müştâk-ı abd-i çâker”

Şiirde günümüzün Türkçesi ile şöyle deniyor:

“1000 mânâsına gelen ELF sözü, güzeller beldesinin başına EFSER, yani tâc olarak konursa, o belde İstanbul’dan farksız bir hâle gelir. Sonra, Yunus Suresi’ndeki NUN ve Kaf Suresi’ndeki KAF harfleri alınır. Hazreti Peygamber demek olan Resul’ün başındaki RI harfi de bunlara ilâve olunmak ister ve maksad “hây-ı huy” sözündeki “HE” harfi ile tamamlanır. Ey anlayışlıların padişâhı olan Sultan Hacı Bayram! Senin bulunduğun o güzel belde, bu değersiz kul Müştak’tan hürmet istiyor!”

Müştak Baba, şiirin ilk mısraında “1000” demek olan “elf” ve “tâc” demek olan “efser” sözlerini veriyor ve “efser”in başına “elf”in ilâve edilmesi gerektiğini söylüyor. Ebced hesabıyla 341 tutan “efser”e “elf”in, yani “1000” sayısının ilâvesiyle, Ankara’nın başkent yapıldığı 1923’ün Hicri takvimle karşılığı olan 1341 tarihini elde ediyoruz.

Şair, daha sonra beş mısrada sırasıyla “elif”, “nun”, “kaf”, “rı” ve “he” harflerini veriyor. Bu harfler, bu sırayla yazıldıklarında ortaya “Ankara” kelimesi çıkıyor. Yani, Müştak Baba, “Ankara”nın eski harflerle yazılışı olan “A-N-K-R-H” harflerini sıralıyor, “Güzeller beldesi ve Hacı Bayram’ın memleketi olan Ankara, 1341 yılında başlara tâc olacak ve İstanbul’dan -yani, şiirin yazıldığı zamanın başkentinden- farksız hâle gelecek” diyor.

Şiirin mısralarında gizlenen kehaneti Sultan Vahideddin’in tahttan indirilmesi fetvasını yazan Konya Mebusu, Evkaf Nâzırı, yani Vakıflar Bakanı ve “Hülâsatü’l-Beyân” isimli Kur’an tefsirinin sahibi Mehmed Vehbi Efendi’nin çözdüğü söylenir…

“Kehanet”, zaten Müştak Baba’nın yaptığı gibi işte böyle olur, olay yaşanacağı yerin ismi ve tarihi ile birarada böyle yazılır ama Nostradamus’ta bu şekilde tek bir ifadesi bile yoktur.

Dolayısıyla, ithal malı kâhinleri bir yana bırakın, bu işlere merakınız ve de bilginiz varsa, açık-seçik konuşan Müştak Baba gibi bizden bir “yerli” kâhinin söylediklerinin üzerine eğilin; zira Müştak Baba’nın şiirlerinin tamamı yayınlanmamıştır; divanının kütüphanelerinde çok sayıda nüshası vardır ve daha dünya kadar şiiri şifrelerinin çözülmesini beklemektedir…


EmoticonEmoticon